Hızlı kilo verme isteği yanlış diyet uygulamalarını beraberinde getiriyor. Yapılan diyetler kulaktan dolma bilgilerle değil, her bireyin metabolizmasının parmak izi gibi farklı olduğu düşünülerek kişiye özgü olmalıdır.
Öğün atlamak
Çevrenizde “Az yersem, kahvaltımı geç yapıp öğün atlarsam kilo verebilirim”, “Akşam yemeklerini tüketmezsen kilo verirsin” diye düşünen birçok insan vardır. Ancak öğün atlamak metabolizmanızın yavaşlamasına neden oluyor. Vücudunun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için besinlerden alacağınız karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral gibi öğelere ihtiyacı var. Bu nedenle temel olarak 3 ana öğünü mutlaka almalısınız. Yaşam tarzınıza göre de ara öğünler ekleyebilirsiniz. Ara öğünler, ana öğünlerdeki iştah ataklarının önlenmesine ve besin alımının daha kontrollü olmasına destek olur.
Karbonhidratı kesmek
“Diyete başladım ekmek, pilav, makarna yemiyorum…” Özellikle bahar ve yaz aylarında sıklıkla duyduğumuz cümlelerden biri. Fakat diyetten tamamen çıkartılan karbonhidratlar ilerleyen dönemlerde yorgunluk, bitkinlik, sinirsel gerginlik ve ani tatlı krizleriyle sonuçlanıyor. Bunun yanında beynin düzenli olarak çalışabilmesi için kullandığı tek yakıt glikozdur ve mutlaka belirli bir düzeyde karbonhidrat alınmalıdır. Karbonhidratı kısıtlı özel beslenme programları ise uzman kontrolünde planlanmalıdır.
Her duyduğun popüler diyeti uygulamak
Popüler diyetlerin çoğu mucizevi sonuçlar vadeden ve genellikle belirli besin öğelerinin çıkartılıp artırıldığı tek yönlü diyetlerdir. Bu tür diyetleri bir süre uygulayıp kilo verebilirsiniz fakat uzun süreli düşünüldüğünde kalıcı bir çözüm değildir. Kaybettiğiniz yağ değil sadece kas ve su olacaktır. Diyeti bıraktığınızda ise metabolizmanız düşük kalorili beslenmeye alıştığı için normal beslenmeye geçtiğinizde tekrar kilo almanız kaçınılmaz olacak ve sürekli aynı kısır döngüde…Unutmayın ki önemli olan sağlıklı beslenmeyi yaşam şekli haline getirmektir.
Başkalarının diyetlerini kullanmak
En sık yapılan hatalardan birisi de diyetisyen yardımı almış bir başkasının diyetini uygulamaktır. Aldığınız diyet hem sizin metabolizmanıza uygun olmayıp hem de ufak ayrıntılar ile ciddi sorunlar yaşamanıza neden olabilir. Uyguladığınız diyet yaş, boy, cinsiyet, yaşam tarzı, vücut yapısı ve biyokimyasal bulgularınız baz alınarak size özel olmalıdır.
Suyun az tüketilmesi vücutta ödem oluşmasına neden olur. Sindirim enzimlerinin çalışması için gerekli olan suyun yeterli miktarda tüketilmemesi, hem sindirim sistemini hem de metabolizmayı yavaşlatır. Günlük su tüketiminin gerekenden az olması, çay veya kahve tüketiminin fazla olması; vücudu susuz bırakan, metabolizmayı yavaşlatan ve şişkinliğe yani ödeme sebep olan etkenlerdendir.Hızla kilo vermek için tek tip beslenmek
Sadece sebze ve meyve tüketerek kilo vermeye çalışmak ne kadar yanlışsa sadece proteine dayalı bir beslenme programı da aynı oranda sakıncalıdır. Tek tip diyetlerin hepsi bir şekilde vitamin, mineral ve kas kayıplarına sebep olur. Bu tip diyetlerde başlarda kısa sürede kilo kaybı sağlansa da metabolizmasının bir süre sonra yavaşlaması ile kilo kaybı durur.Kilo aldırmayacağı düşüncesi ile diyet ürünlerden sıkça tüketmek
Diyet ürünlerin ambalajında light, şekersiz, yağsız veya kalorisi düşük yazınca maalesef “sınırsız yenilebilir” olarak algılanıyor….Tüketilen bütün besinlerde olduğu gibi, bu ürünlerin de kalorisi bulunmakta ve sınırsız yediğiniz her şey gibi size zarar vermektedir. Bu da günlük alınan kalori miktarının artmasına neden oluyor. Diyet, light, şekersiz, kalorisiz ya da az yağlı diye piyasaya sunulan çoğu ürünün, kalori açısından normal ürünlerle arasında pek fazla fark bulunmuyor. Mesela light ürün yazan bir yiyeceğin içinde rafine şeker olmamasına rağmen, yağ oranı diğer ürünlerden farklı olmuyor. Bu nedenle diyet ürünleri tüketen bireylerin etiketleri dikkatli okumaları, ona göre satın almaları ve tüketmeleri gerekmektedir.